GELENEKLERİMİZ
1 - İMAM NÖBETİ :
Eskiden imamlar köylere kadrolu olarak atanmazlardı,köy muhtarı ve
ihtiyar heyetinin kararı ile imam tutulurdu ve imamın barınması,maaşı,yemeği
köy halkı tarafından karşılanırdı.sırası gelen hane günde iki sefer öğle ve
akşam olmak üzere camiye yemek götürürdü,köye gelen misafirler ve imam bu
yemekle karınlarını doyururlardı.Bu yemek çıkarma işine İMAM NÖBETİ denirdi. |
|
2 - BAYRAMLARDA YEMEK ÇIKARMA:
Eskiden bayramlar, YAZICA köyünde çok kalabalık ve coşkulu
geçerdi. Hali vakti iyi olan aileler dini bayramlarımız Ramazan ve Kurban
bayramlarında caminin yanına bayramın birinci, ikinci ve üçüncü günleri
köylüler mahalle olarak kendi aralarında anlaşarak öğle ve akşam olmak üzere
günde iki sefer yemek çıkartırlardı. Caminin yanına yemek getiremeyen veya evi
uzak olan aileler gelerek caminin yanından bir veya iki sofra oluşturacak
kişiyi evlerine davet ederek yemek verirlerdi. Bayramda yapılan bu olaya
YEMEK ÇIKARMA
denirdi. |
|
3 - CUMALIK(CÜMEYLİK):
Eskiden perşembe günleri akşama doğru yoksullara, kimsesizlere, dul
kadınlara köylüler tarafından yiyecek, içecek, giyecek, para gibi yardımlar
yapılırdı.Bu yardımların amacı kendi insanına sahip çıkmak, onun bir nebze de
olsa ihtiyaçlarını karşılamak içindi. Tamamiyla Allah rızası için yapılan bu
yardımlara CUMALIK denirdi. |
|
4 - SOYMAÇ SOYMA:
Eskiden kış ayları çok sert geçerdi. O kadar kar yağardı ki köyde kalan
hayvanları araziye çıkartmak mümkün olmazdı. Cuma deresinde, Kiraz deresinde, Karadoğa
deresinde ve Acıyanında köylünün yetiştirdiği söğüt ve kavak ağaçları vardı. Kışın
bu ağaçların dalları budanarak getirilip kişın sobanın yanında kabukları
soyularak samanla beraber hayvanlara verilirdi, bu işleme SOYMAÇ SOYMAK denir.
|
|
5 - BETTAM ATEŞİ (NEVRUZ):
Nevruz bayramında; yüksek tepelere çıkılır, köy gençleri bu yerlerde
her taraftan görülecek şekilde ateşler yakar ve ateşin etrafında
eğlenirlerdi. Ertesi günün sabahı köylerde günlerce önceden biriktirilen
yumurtalar soğan kabukları ile kaynatılarak boyanır. Boyanan yumurtalar köy içinde yakılan
ateşler etrafında gençler ve çocuklar tarafından vuruşturulur.(aylar önceden
kaba taşları sürte sürte yumurta şekline getirip boyattırırdık, tabi benim
yumurtam hiç kırılmazdı.Bu da bir anı)
Köyde kadınlar temizliğe başlar, evler
temizlenir,eşyalar yıkanır ve baharın gelişi böylece kutlanırdı. |
|
6 - HORTLAK OYNATMA:
Uzun kış gecelerinde köydeki gençler ve çocuklar kendi aralarında 8
ila 10 kişilik gruplar oluşturarak aralarıdan birisini hortlak
yaparlardı. Hortlağa beyaz çarşaftan boydan boya bir elbise giydirilir, yünden
sakal takarlar, elini yüzünü soba isiyle boyarlar. Boynuna çan
takarlar ve bir kişide dömbekle(tef) mani söyleyerek ev ev gezerek
yağ, pirinç, bulgur toplarlar, onu da bir evde toplanarak pişirtip
yerler, masallar anlatırlar, şarkı türkü söylerler, uzun kış gecelerinde kendi
aralarında eğlenirlerdi. Bu eğlenceye HORTLAK OYNATMA denir.
|
|
7 - KIRKLAMA:
Çocuk doğumunun 40.gününe kadar, doğan yaşıtlarıyla görüştürülmez. Aynı
şekilde kırklı iki kadında birbirlerini görmekten kaçınırlar. Doğumun 40. günü
bir çocuk tarafından saydırılan 40 tas su ile ebe tarafından
yıkanır, yıkanırken annesi çocuğa gösterilmez. Anne ile çocuk birbirini görürse
hastalanacaklarına inanılır. |
|
8 - KÖSTEK KESME:
Yürüme aşamasına gelen cocuk Cuma günü bir aile yakını tarafından
caminin yanına getirilir. Çocuğun iki ayağı bir iple bağlanır. Cuma namazından
sonra atik ve çevik bir çocuk seçilip camiyi üç sefer koşarak dolandıktan
sonra çocuğun iplerini keser ve çocuğa hafif bir tokat atar. Böylece çocuğun
daha atik ve çevik yürüyeceğine inanılırdı. Bu işleme KÖSTEK KESME denirdi. |
|
Kaynak : 1968
ve1973 Bolu İl Yıllıkları Bilgi: Adem Şahin-Emekli
Maliyeci Bolu 31.1.2009 |
|